POLİS DERGİSİ
Polis Akademisi tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını hakkında 4 önemli bilimsel rapor yayınladı. Ulusal yazılı ve görsel basında büyük etki uyandıran raporlar, Kovid-19’un psikolojik, sosyolojik, ekonomik, uluslararası ilişkiler ile demokrasi ve güvenlik alanlarına olan etkisini ele aldı.
Yeni tip korona virüs (Kovid-19) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hayatı olumsuz etkilemiştir. Virüsün etkileri sadece sağlık boyutunda kendi göstermemekte, aynı zamanda güvenlik, ekonomi, sosyolojik ve psikolojik açıdan da insanların olağan yaşam akışını da değiştirmiştir. Dolayısıyla, Kovid-19 ile değerlendirmelerin farklı görüşleri de kapsayarak ele alınması zorunlu hale gelmiştir.
Bu kapsamda Polis Akademisi’nin alanlarında uzman öğretim üyelerince dört farklı alanda raporlar hazırlanmıştır. Bu raporlarda Kovid-19’un insanları, toplumları ve devletleri nasıl etkilediği veya gelecekte nasıl etkileyebileceği konularına değinilmiştir. Polis Akademisi tarafından hazırlanan Kovid-19 Raporları şu başlıklar altında yayınlanmıştır:
“Kovid-19 Salgını ve Sonrası Devlet, Demokrasi ve Güvenlik” raporunda salgınla mücadelede dünya genelinde devletlerin hangi politikaları benimsedikleri, bürokrasinin nasıl bir rol üstlendiği ve kolluk kuvvetlerinin süreçte nasıl yer aldıkları ve Türkiye’nin salgın sürecini nasıl başarıyla yürüttüğü konuları değerlendirilmiştir. Kovid-19’un güvenlik anlayışında belirli bir değişimi de beraberinde getireceği ileri sürülmüştür. Buna göre salgının dünya genelinde geleneksel güvenlik anlayışından insanî güvenlik anlayışına doğru bir değişikliğe yol açabileceği ifade edilmiştir. Ulusal güvenlik konuları kapsamına sadece devletin değil; sağlığın, tabiatın ve gıdanın da korunmasıyla ilgili konuların da dahil edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Salgının suç türlerinde de belirli değişikliklere yol açtığı ve alınacak yeni güvenlik tedbirlerinde bu hususa da dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Raporda ayrıca salgınla mücadele sürecinde Türkiye’deki kolluk kuvvetlerinin de sosyal devlet faaliyetlerini başarılı bir şekilde yürüttüklerine temas edilmiştir. Bu başarının gerçekleşmesinde nitelikli, eğitim düzeyi yüksek ve toplumsal çeşitliliği daha fazla yansıtan personelin teşkilata katılımının etkili olduğu belirtilmiştir. Son 5 yılda üçte birinden fazlası yenilenmiş olan Emniyet Teşkilatı salgın sürecinde yüklendiği sorumluluğu başarıyla yerine getirdiği bu çerçevede ifade edilmiştir.
“Kovid-19 Salgını ve Sonrası Uluslararası Siyasette Süreklilik ve Değişimler” raporunda ise küreselleşme ve ulus-devletlerin rolleri gibi salgın sonrasını da kapsayan önemli hususlara değinilmiştir. Raporda öncelikle, yaşanan pandeminin küresel olmasından dolayı çözümün de küresel ve ortak bir mücadeleyi gerektirdiği dile getirilmiştir. Küreselleşme sürecinin yavaşladığı yönünde iddialar artmış olsa da orta vadede küresel araç ve kurumların gerekliliğine olan inancın artabileceği ihtimali vurgulanmıştır.
Uluslararası ilişkiler alanında ise ABD-Çin rekabeti kadar, Avrupa Birliği’nin (AB) geleceğine ilişkin tespitler de raporda kendisine yer bulmuştur. Buna göre ABD-Çin rekabetinin gelecekte daha da derinleşeceği ve karşılıklı bağımlılığın azalmasıyla birlikte rekabetin daha da sertleşeceği yönündeki görüşlere değinilmiştir. AB’nin zaten uzun süredir içinde bulunduğu problemlerin devamı niteliğinde Birliğin bu süreçte en ağır hasarı alan uluslararası aktörlerden biri olduğu ifade edilmiştir. Türkiye’nin güçlü bir sağlık alt yapısına ve kaliteli sağlık personeline sahip olması ve olayın ortaya çıkışından itibaren süreci iyi yönetmesi sayesinde Kovid-19 ile mücadele konusunda diğer ülkelerle karşılaştırıldığında başarılı bir performans ortaya koyduğu da ilave edilmiştir.
“Kovid-19 Salgını ve Sonrası Ekonomi Boyutu ile İlgili Değerlendirmeler” Raporunda ise salgının ülkelerin ekonomilerine ve küresel ticarî ilişkilere olan etkilerine değinilmiştir. Salgının olumsuz tesirlerinin dünya genelinde hem ticaret hacminde hem de gayrisafi hasılada çok ciddi düşüşlere sebebiyet verebileceği belirtilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlerin yetersiz kalmalarından dolayı İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası sistemin daha fazla sorgulanacağı bir dönemin yaşanabileceği de vurgulanmıştır.
“Kovid-19 Salgını ve Sonrası Psikolojik ve Sosyolojik Değerlendirmeler” Raporunda ise salgının hem bireysel hem de toplumsal hayata olan etkilerine dair değerlendirmelerde bulunulmuştur. Salgın sırasında zorunluluk hale gelen sosyal izolasyondan dolayı nöro-psikolojik açıdan olumsuz sonuçların doğabileceği öngörülmüştür. Kültürel içe kapanmaların, komplo teorilerine inanmanın ve yabancı düşmanlığının dünya genelinde artabileceği değerlendirilmiştir. Evde kalma, aile ile daha fazla vakit geçirilebileceği ve bununda aile bağlarında olumlu yönde bir gelişme gösterebileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, salgın sürecinde teknolojinin önemine vurgu yapılarak bu alanda gelişmelerin daha da artacağı değerlendirilmiştir.
Polis Akademisi Başkanlığınca hazırlanan bu bilimsel raporlara https://www.pa.edu.tr/raporlar.html adresinden ulaşılabilmesi mümkündür.
