POLİS DERGİSİ
POLİS DERGİSİ
HABERLER
"Son Emir, İlk Kurşun"
"Son Emir, İlk Kurşun"

KAHRAMAN ASTSUBAY ÖMER HALİSDEMİR

Zekai Aksakallı: Ömer; Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şehâdet var. Hakkını helâl et.

Ömer Başçavuş: Baş üstüne komutanım, hakkım helâl olsun. Siz de helâl edin...

Bu diyalog, 15 Temmuz dar­be girişiminde cuntacı ha­inlere gözünü kırpmadan ilk kurşunu sıkan kahraman Ast­subay Ömer Halisdemir ile komu­tanı Tümgeneral Zekai Aksakallı arasındaki son konuşma oldu.

Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın koruma astsubayı olan Halisde­mir, Aksakallı’dan aldığı bu emrin ardından Özel Kuvvetler binasına girmek isteyen darbeci askerlerin başındaki isim, Tuğgeneral Semih Terzi’yi vurarak öldürdü. İşte o cesaret ve kahramanlık Ankara’da her şeyi değiştirdi.

Cuntaya İlk Kurşun Generalin Alnına!

Özel Kuvvetler Komutanı Ze­kai Aksakallı, “Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Semih Ter­zi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helâl et” demişti. Kahra­man Ömer Başçavuş, sonu ölüme varan emir üzerine vakur bir sesle Zekai Paşa’ya hitaben, “Baş üstüne komutanım, hakkım helâl olsun. Siz de helâl edin” dedi. Ve gözünü kırpmadan şehadet şerbeti içme emrini yerine getirdi. Darbe giri­şimi sırasında Özel Kuvvetler Ko­mutanlığı’na girmeye çalışan Özel Kuvvetler komutan yardımcısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi, Özel Kuvvetler komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’dan aldığı emir üzerine alnından vurarak öldüren Ömer Halisdemir, hainlerin 30 kurşunuyla şehit edildi.

Şehit astsubay darbe girişimi­nin şeklini değiştirdi. Zira cuntacı hainler bordo berelilerin kararga­hını da ele geçirseydi bir çok eylem  yapacak ve kan dökecekti.

Ömer Halisdemir...

4 Mart 1974 yılında Niğde’de doğan Ömer Halisdemir, 15 Tem­muz’da Türkiye’nin tarihini değiş­tiren ilk kurşunu sıktı ve hainlerin 30 kurşunuyla şehit düştü.

Halisdemir kendisini tanıyan yakın görev arkadaşlarının bile tahmin edemeyeceği bir cesaret gösterdi. Onunla birlikte görev yapan Özel Kuvvetler Komutanlı­ğı’ndan Kadir Karayel’in anlattığı bir olay aslında Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisde­mir’in cesaretinin sınırlarını tah­min etmenin zor olduğu yönün­de: “Bir görevdeyken, gerilimli bir ortamda, Ömer Abi her zamanki uzlaşmacı kişiliğiyle ortamı sakin­leştirmek istedi. “Burada olan bu­rada kalsın. Herkes hakkını helal etsin. Delikanlı adama da bu yakı­şır” dedi. Bir devresi “Delikanlılı­ğı senden mi öğreneceğiz Ömer” deyince, “Benim delikanlılığımı tahmin bile edemezsin” dedi. 15 Temmuz’dan sonra o arkadaşla konuştum, “Ömer’in ne kadar de­likanlı olduğunu anladım” dedi. 15 Temmuz’dan sonra Ömer Ha­lisdemir’in ismini herkes öğrendi. Yaptığı kahramanlıkla tarihe geçti.

Ailesinin Tek  Güvencesiydi

Köyde hayvancılık yapan bir babanın 7 çocuğundan biri olarak, çocukluğu çobanlıkla geçen kahra­man şehit Ömer Halisdemir, mes­lek sahibi olduktan sonra da ailesi­nin geçimini sağlayıp kardeşlerini okutmaya çalışıyordu. Şehit oğlu­nun en büyük destekçisi olduğunu ifade eden baba Hasan Hüseyin Halisdemir, “Çocukluğunda çok başarılı bir çocuktu. Hayvanları, doğayı çok severdi. Bütün okulları başarıyla okuyordu. Okuldan eve geldiğinde ve boş zamanlarında bana yardımcı olurdu. Hayvanları otlatırdı. En büyük ikinci çocu­ğumdu. Büyük çocuklarımdan bi­risi olarak sorumlulukları büyüktü. Bunun da farkındaydı. Çok güçlü bir yapısı vardı. Benim en çok güç aldığım, destek aldığım çocuğum­du. Nasıl ki çocukken işte güçte en büyük yardımcımsa meslek sahibi olduğunda da en büyük destek­çim oldu. Kardeşlerini çok sever­di. Onlar için çok şey yaptı. Bütün kardeşlerine sahip çıktı. Beni ayak­ta tutan o çocuktu.” dedi.

15 Temmuz gecesi yaşana­cakları oğlunun hissettiğini de söyleyen baba Halisdemir, “Her fırsatta bizi arıyordu. Mutlaka her gün görüşüyorduk. En son gün görüştüğümüzde sanki yaşananla­rı hissetmiş gibi bana içinde kötü bir his olduğunu söylemişti. Ben de “içini ferah tut oğul” diye teselli etmiştim. Olayları duyup şehit ol­duğunu öğrenince ilk aklıma gelen bu sözleri oldu. Şimdi oğlumun yerine beni kabul etseler bu yaşta görevi kabul ederim. Her yerde de görev yaparım.” Dedi.

Çobanlık Yaparak Okudu

Baba Halisdemir, “Kahrama­nım çok zor çocukluk ve öğrenci­lik yılları geçirdi. Çobanlık yapa­rak okumaya çalıştı. Her sabah 5’te kalkarak okula gitmek zorunda kalırdı. Okuldan gelince de çoban­lık yapardı. Hafta sonu tatillerin­de, yaz dönemlerinde bütün vakti çalışmakla geçerdi. Tek isteği de bir an önce okuyup bir devlet me­muru olmaktı. Çünkü şartlar onu gerektiriyordu. Onun yükü bü­yüktü. Meslek sahibi olup sadece kendisini kurtarmak değil, ailesine kardeşlerine de destek olmak isti­yordu ve öyle de oldu. Dün kar­deşleri için ailesi için kendini feda eden kahraman şehidimiz bugün ülkesi için kendini feda etti.” diye konuştu.

Evladıma Teşekkür Ediyorum

Halisdemir, “Ben, Ömer Ha­lisdemir’in babası olarak devle­tine, milletine, bayrağına sahip çıktığı için, evladım bu namussuz darbecileri tek kurşunla vurduğu için çok mutluyum, evladıma çok teşekkür ederim.” dedi. Oğlunun Kuzey Irak, Güneydoğu, Afganis­tan ve Avrupa’daki görevlerini bi­tirdiğini aktaran baba Halisdemir, “Ben görevleri bitirdikten sonra “Yoruldun mu?” diye sorduğum­da, “Baba ben kesinlikle yorulma­dım” dediğini ifade etti. Halisde­mir, oğlunu rüyasında gördüğünü anlatarak, “Oğluma ‘nereye gidi­yorsun’ diye sorduğumda. “Baba nöbetim var, nöbete gidiyorum” cevabını verdi. Baba Halisdemir “Ben yüce Türk Milletine teşekkür ediyorum.” dedi.

Bundan sonraki nesillerin unutmayacağı kahraman Ömer Halisdemir’in ismi vatan toprak­larında bir çok yere verildi. An­cak isminin verilmesinden ziyade kalplerde yaşayacak olan Ömer Halisdemir, bundan sonraki vatan evlatlarına da örnek teşkil etmek­tedir. 15 Temmuz Destanı deyince akla ilk gelen isim olan Halisde­mir; Seni unutmayacağız, her daim fedakarlığını anacak, anla­tacağız.