POLİS DERGİSİ
POLİS DERGİSİ
HABERLER
Aile İçi İletişim
Aile İçi İletişim

 

Aile; evlilik, kan ya da evlat edinme bağlarıyla birbirine bağlı, tek bir hane halkı oluşturan, karı-koca, ana-baba, kız ve oğul, kız ve erkek kardeş olarak her biri kendi toplumsal konumu içinde birbirlerinin karşılıklı etkileyen, ortak bir kültür yaratan, paylaşan ve sürdüren bireyler grubudur.

İletişim ise tüm canlılar ve insanlar arasında yüzyıllardan beri süre gelen temel bir olgudur. Hem kişilerin, hem kurumsal düzeyde toplumsal yaşamın temel ve vazgeçilmez bir özelliğidir. Bireyin gelişiminde ve eğitiminde önemli bir yeri olan aile, iletişim bakımdan da çok önemlidir. Çocukların iyi bir gelişme gösterebilmeleri anne-baba ile çocuklar arasında etkili bir iletişimin kurulmasına bağlıdır.

Yarınların geleceği çocuklarımızın iyi bir gelişme gösterebilmeleri için anne-baba ve çocuklar arasında etkili bir iletişim kurulması gerekmektedir. Peki, ama etkili bir iletişim neden gerekli? Etkili bir iletişim, aile üyelerinin karşılıklı olarak bir birlerini düşüncelerini ve duygularını anlamalarını sağlar. İşbirliği, yardımlaşma ve paylaşma davranışlarına yol acar. Çocukların gelişmesi için uygun bir ortam oluşmasına neden olur. İyi bir iletişimin gerçekleştiği aile ortamında çocuklar daha bağımsız bir kişilik geliştirirler. Düşünme, düşünce ve duygularını açıklama özgürlüğü ve alışkanlığı kazanırlar. Buna karşılık etkili bir iletişimin oluşturulamadığı, iletişim engellerin yer aldığı bir ortamda çocukların gelişim engellenir. Çocuklar özgürce düşünemeyen, düşünce ve duygularını açıkça dile getiremeyen bağımlı bir birey olurlar. İleride çeşitli problemlerle karşılaşırlar.

İletişim, aile sisteminin işleyişinde ve işbirliği, karar verme gibi işlevler için gereklidir. İyi bir iletişim ailede kişilerin birbirlerine daha iyi tanımalarına, kişilerin kendilerine ve diğer kişilere saygı duymalarını sağlamaktadır. İletişimin aile empati, uyuşum ve saygı aktarımda çok önemli bir yeri vardır. Aile içinde sevgi, mutluluk, neşe, kızgınlık, üzüntü, korku vb. gibi duyguların aktarılması ancak üyeler arası etkileşim ile olur. Karşısında ki ile empati kurma, onu anlama veya onu anlayamama gibi aile işlevlerinin sağlıklı veya sağlıksız olmasında çok önemli yeri olan davranışların temelinde, iletişim vardır.

Eşler Arası İlişkiler

İnsanlar yaratılışta farklı özelliklere sahiptir. Fakat yapılan araştırmalara göre birbirlerine benzeyen insanların evliliklerinin daha huzurlu ve kalıcı olduğu gözlenmiştir. Karı koca nikâh adliyle birbirine bağlanmış olan kadın ve erkek demektir ayrıca bu bağ bütün dinlerde kutsal sayılmıştır. Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. Evlilikte mutluluğu bulabilmek, sadede bireysel refahımız açısından değil, tüm toplum refahı açısından da önem taşır. Eşler arası iletişimde evliliği başarıya götüren çeşitli faktörlerin bulunduğunu belirtmemiz gerekmektedir:

a) Evliliğe karar vermeden önce evliliğin ne olup olmadığı doğru olarak kavranmalıdır. Batıda ”evlilik okulu” denilen eğitim merkezlerinin benzerleri ülkemizde de yaygınlaşmaya başlamıştır.

b) Evliliğe kara verildikten sonra evleneceğimiz kişinin her yönden uygunluğu araştırılmalıdır. Evliliğin temelleri, sadece duygusal düşüncelerle değil, akıl-mantık, sosyal uyum ve benzeşim, kültürel yapı gibi açılardan da değerlendirilmelidir. Hatta genetik yolla geçebilecek hastalıklar dahi dikkate alınmalıdır.

c) Evliliğin başarıya ulaşabilmesinde ki bir başka etmen ise eşlerin egoizmden uzak durmasıdır. Eşler birbirini sevdiklerini, birbirlerine karşı saygı göstererek gösterebilir. Benliğini aşan birey, kuracağı empatik yaklaşımla karşısındakini mutlu edebilir.

d) Evlilikte sorumluluklar eşler arası sorumluluklar dengeli olarak paylaşılmalıdır. Modernleşmeyle birlikte aile içinde karı koca rollerinde birtakım değişiklikler olmuştur ancak bu roller paylaşılarak ev içi huzur sağlanabilir.

e) Evlilikte mutluluğun dağlanması için eşlerin birbirini sevmesi, bağlı olması; yani duygusal birlikteliği istemesi önemlidir. İnsan bir akıl varlığın olduğu gibi, aynı zamanda de duygu varlığıdır. Duygularını kullanarak çoğu zaman yaşamını sürdürür.

Ebeveyn-Çocuk Arası İletişim 

Çocuk, özellikle okul öncesi dönemde, ana ve babasının etkisi altındadır. Ailenin sosyal değerleri, inanç ve tutumları çocuğa yansır. Bireyin nasıl bir sosyal kişilik geliştireceğini anlayabilmek için ailenin tutum ve davranışlarına bakmak gerekir. Olumlu veya olumsuz yanlarını özdeşim yoluyla çocuk içine sindirir. Çocuklar hep alıcı ve edilgin kalmaz. Ana-baba ve kardeşleriyle sürekli bir etkileşim içindedir. Çocuk kalıtımsal özellikleriyle ana-babanın ailecek tutumlarına bir ölçüde yön verir.

 

 

Aile; evlilik, kan ya da evlat edinme bağlarıyla birbirine bağlı, tek bir hane halkı oluşturan, karı-koca, ana-baba, kız ve oğul, kız ve erkek kardeş olarak her biri kendi toplumsal konumu içinde birbirlerinin karşılıklı etkileyen, ortak bir kültür yaratan, paylaşan ve sürdüren bireyler grubudur.

İletişim ise tüm canlılar ve insanlar arasında yüzyıllardan beri süre gelen temel bir olgudur. Hem kişilerin, hem kurumsal düzeyde toplumsal yaşamın temel ve vazgeçilmez bir özelliğidir. Bireyin gelişiminde ve eğitiminde önemli bir yeri olan aile, iletişim bakımdan da çok önemlidir. Çocukların iyi bir gelişme gösterebilmeleri anne-baba ile çocuklar arasında etkili bir iletişimin kurulmasına bağlıdır.

Yarınların geleceği çocuklarımızın iyi bir gelişme gösterebilmeleri için anne-baba ve çocuklar arasında etkili bir iletişim kurulması gerekmektedir. Peki, ama etkili bir iletişim neden gerekli? Etkili bir iletişim, aile üyelerinin karşılıklı olarak bir birlerini düşüncelerini ve duygularını anlamalarını sağlar. İşbirliği, yardımlaşma ve paylaşma davranışlarına yol acar. Çocukların gelişmesi için uygun bir ortam oluşmasına neden olur. İyi bir iletişimin gerçekleştiği aile ortamında çocuklar daha bağımsız bir kişilik geliştirirler. Düşünme, düşünce ve duygularını açıklama özgürlüğü ve alışkanlığı kazanırlar. Buna karşılık etkili bir iletişimin oluşturulamadığı, iletişim engellerin yer aldığı bir ortamda çocukların gelişim engellenir. Çocuklar özgürce düşünemeyen, düşünce ve duygularını açıkça dile getiremeyen bağımlı bir birey olurlar. İleride çeşitli problemlerle karşılaşırlar.

İletişim, aile sisteminin işleyişinde ve işbirliği, karar verme gibi işlevler için gereklidir. İyi bir iletişim ailede kişilerin birbirlerine daha iyi tanımalarına, kişilerin kendilerine ve diğer kişilere saygı duymalarını sağlamaktadır. İletişimin aile empati, uyuşum ve saygı aktarımda çok önemli bir yeri vardır. Aile içinde sevgi, mutluluk, neşe, kızgınlık, üzüntü, korku vb. gibi duyguların aktarılması ancak üyeler arası etkileşim ile olur. Karşısında ki ile empati kurma, onu anlama veya onu anlayamama gibi aile işlevlerinin sağlıklı veya sağlıksız olmasında çok önemli yeri olan davranışların temelinde, iletişim vardır.

Eşler Arası İlişkiler

İnsanlar yaratılışta farklı özelliklere sahiptir. Fakat yapılan araştırmalara göre birbirlerine benzeyen insanların evliliklerinin daha huzurlu ve kalıcı olduğu gözlenmiştir. Karı koca nikâh adliyle birbirine bağlanmış olan kadın ve erkek demektir ayrıca bu bağ bütün dinlerde kutsal sayılmıştır. Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. Evlilikte mutluluğu bulabilmek, sadede bireysel refahımız açısından değil, tüm toplum refahı açısından da önem taşır. Eşler arası iletişimde evliliği başarıya götüren çeşitli faktörlerin bulunduğunu belirtmemiz gerekmektedir:

a) Evliliğe karar vermeden önce evliliğin ne olup olmadığı doğru olarak kavranmalıdır. Batıda ”evlilik okulu” denilen eğitim merkezlerinin benzerleri ülkemizde de yaygınlaşmaya başlamıştır.

b) Evliliğe kara verildikten sonra evleneceğimiz kişinin her yönden uygunluğu araştırılmalıdır. Evliliğin temelleri, sadece duygusal düşüncelerle değil, akıl-mantık, sosyal uyum ve benzeşim, kültürel yapı gibi açılardan da değerlendirilmelidir. Hatta genetik yolla geçebilecek hastalıklar dahi dikkate alınmalıdır.

c) Evliliğin başarıya ulaşabilmesinde ki bir başka etmen ise eşlerin egoizmden uzak durmasıdır. Eşler birbirini sevdiklerini, birbirlerine karşı saygı göstererek gösterebilir. Benliğini aşan birey, kuracağı empatik yaklaşımla karşısındakini mutlu edebilir.

d) Evlilikte sorumluluklar eşler arası sorumluluklar dengeli olarak paylaşılmalıdır. Modernleşmeyle birlikte aile içinde karı koca rollerinde birtakım değişiklikler olmuştur ancak bu roller paylaşılarak ev içi huzur sağlanabilir.

e) Evlilikte mutluluğun dağlanması için eşlerin birbirini sevmesi, bağlı olması; yani duygusal birlikteliği istemesi önemlidir. İnsan bir akıl varlığın olduğu gibi, aynı zamanda de duygu varlığıdır. Duygularını kullanarak çoğu zaman yaşamını sürdürür.

Ebeveyn-Çocuk Arası İletişim 

Çocuk, özellikle okul öncesi dönemde, ana ve babasının etkisi altındadır. Ailenin sosyal değerleri, inanç ve tutumları çocuğa yansır. Bireyin nasıl bir sosyal kişilik geliştireceğini anlayabilmek için ailenin tutum ve davranışlarına bakmak gerekir. Olumlu veya olumsuz yanlarını özdeşim yoluyla çocuk içine sindirir. Çocuklar hep alıcı ve edilgin kalmaz. Ana-baba ve kardeşleriyle sürekli bir etkileşim içindedir. Çocuk kalıtımsal özellikleriyle ana-babanın ailecek tutumlarına bir ölçüde yön verir.

 

 

Ahmet Fuat DEMİRBAY                               

    Komiser Yardımcısı