POLİS DERGİSİ
POLİS DERGİSİ
HABERLER
Antropoloji ve Kimliklendirme
Antropoloji ve Kimliklendirme

Kimliklendirme tanımını terminolojik olarak ele aldığımızda kimlik kavramı herhangi bir şeyin tanımlanabilen özelliklerinin karakteristik, miktar ve nitelik yönünden diğerlerinden ayrılması olarak değerlendirilmektedir. Adli bilimlerde kimliklendirme dendiğinde akla biyolojik kimlik kavramı gelmektedir. Adli bilimlerde kimliklendirme fizik, kimya, biyoloji ve benzeri istatistiksel olarak güvenilebilir bilim dallarının yöntemleri kullanılarak kişinin kimliğinin tespit edilmesidir.

Antropoloji bilimi insanların kültürel ve biyolojik yapıları üzerine incelemeler yapan ve bu incelemelerle geçmiş ile günümüz arasında değerlendirmeler yapan bir bilimdir. Antropoloji araştırma alanlarına göre 4 ana başlık altında ele alınabilir, bu başlıklar; Paleoantropoloji, biyoantropoloji, arkeoloji ve etnolojidir (Houck ve Siegel, 2010).

Adli antropolojiyi fizik antropoloji, arkeoloji, adli diş hekimliği, patoloji ve kriminalistik gibi farklı disiplinlerin yöntemlerini uyumlu bir şekilde adli vakaların çözümü için kullandığı bir alan olarak tanımlamak mümkündür. Daha detaylı olarak açıklamak gerekirse adli antropoloji yaşama, ölüme ve iskelet kalıntıları ile herhangi bir suç ile ilişkisi olması muhtemel bulguların ölüm sonrası değişimlerine odaklanan bir bilim dalıdır. Bu iki tanımın yanında günümüzde adli antropologlar sadece ölü kişi ve ölüm sonrası değişimleri değil, yaş tahmini ve yüzden kimlik tespiti gibi yaşayan kişileri baz alan incelemelerde de bulunmaktadırlar. Adli antropolojinin kökenleri fiziksel antropolojinin de başladığı zaman olarak kabul edilen 19.yy’ın sonralarına denk gelmektedir. Fizik antropoloji ile beraber gelişim gösteren adli antropoloji adli bilimlerin bir çatı altında toplanmasıyla ayrı bir bilim olarak kendi kimliğini kazanmıştır (İşcan ve Steyn, 2013).

Adli vakalarda sıkça rastlanan iskelet halindeki, şekli bozulmuş veya tanımlanamayan insan kalıntılarının kimliklendirilmesi adli antropolojinin uygulama alanlarına girmektedir. Adli antropologlar standart bilimsel yöntemleri suçla ilişkisi olduğu düşünülen bulgulara uygulayarak suçların çözülmesine katkıda bulunurlar.  İskelet kalıntılarından maksimum bilgi elde edebilmek için araştırmacılar doktorlar tarafından rutin olarak uygulanan osteolojinin sınırlarını zorlamışlardır. Kemiklerden elde edilebilecek ve suçların aydınlatılmasında kullanılacak bilginin kalitesi ve miktarı da çalışmaları yapan adli antropologlara bağlı olarak değişmektedir (Klepinger, 2006).

Adli antropologlar bulguların toplanmasında ve analizinde gerekli bilgi ve beceriye sahip uzmanlardır. Adli antropologlar dahil oldukları davalarda inceleme yapılan iskelet kalıntıları üzerinden yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, ve soy gibi ana biyolojik özelliklerin tespit edilmesine yardımcı olmaktadır. Bunun yanında toprak altındaki bulguların toplanması ve incelenmesi aşamalarında da antropolojinin yöntem ve uygulama prosedürlerinden faydalanılmaktadır. Adli antropoloji kimlik tespitinde cesedin topraktan çıkarılmasından biyolojik karakteristiklerin tespiti için yapılacak incelemelere kadar geniş bir çerçevede adli bilimlere hizmet vermektedir (Pickering ve Bachman, 2009).

DVI Çalışmaları ve Olay Yeri İncelemede Antropoloji

DVI kavram olarak ele alındığında beklenmedik bir olayın veya büyük bir felaketin her an her yerde olma ihtimali göz önünde bulundurularak bu durumlara olayın gerektirdiği şekilde müdahale edilmesi gerekliliğinin önemi ve bu alanda kullanılacak yöntemlerin bütünü akla gelmektedir. Bu bağlamda DVI çalışmalarına trafik kazalarında, doğal felaketlerde, büyük kazalarda, yangınlarda, patlamalarda ve terör saldırısı gibi olayların ardından ihtiyaç duyulmaktadır. Yaşanan bir felaketin ardından felaketten etkilenen kişilere ulaştırılması gereken birçok hizmet bulunmaktadır. Bunlar arama, kurtarma, sağlık, yardım ve bayındırlık gibi hizmetlerdir ve olayın türü göz önüne alınarak önem sırasına göre bu hizmetler ulaştırılmaya çalışılır. Bunların dışında büyük felaketlerin meydana geldiği durumlarda bu hizmetlerin arasında felaket kurbanlarının kimliklendirmesi kurban yakınları ve kurbanların defin edilebilmesi için büyük önem arz eder. Felaketlerin ardından ölen kişi sayısının ve bu kişilerin kimliklerinin belirlenmesi çok önemlidir. Felaketlerde hayatını kaybeden kişilerin kimliklerinin belirlenmesi tıpkı olay yeri çalışmalarında karşılaşılan ve insan kalıntılarından kimlik tespit edilmesini gerektiren durumlar gibi birçok farklı uzmanlığın kullanılmasını gerektiren bir süreci ifade etmektedir. Felaket kurbanlarının kimliklendirilmesi yurtiçi ve yurt dışında felaketler yaşanması durumuna karşı oluşturulan uzman ekipler tarafından yapılmaktadır.

Uzun yıllardır antropologlar olay yeri incelemelerinde ve adli vakaların çözümünde özellikle kimlik tespiti aşamasında büyük yararlar sağlamaktadır. Toplu ölümlerin ve adli vakaların yaşandığı durumlarda insan kalıntıları kullanılarak kimliklendirme yapılması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda kemikleşmiş insan kalıntıları yardımıyla kimliklendirme sıkça başvurulan yollardan biridir. Her bireyin iskeleti diğerinden farklı ve bireye özgü bir şekildedir. Bu durum da uzman bir antropolog yardımıyla iskelet kalıntılarından birçok bilgi elde edilmesini sağlamaktadır. Sadece kemiklerden yola çıkarak kişinin sahip olduğu hastalıklar, geçirdiği travmalar, beslenme alışkanlıkları, cinsiyeti, yaşı ve boyu gibi birçok bilgi edinilir. Bu bilgiler kişinin kimliğinin tespit edilmesi veya çok kalabalık bir grup inceleniyorsa incelenecek grubun daraltılması gibi birçok yarar sağlar (İşcan, 2001).

Hem DVI çalışmaları hem de olay yeri incelemeleri söz konusu olduğunda birincil amaç kimlik tespiti olmaktadır. Adli vakaların veya toplu ölümlerin gerçekleştiği durumların ardından yapılacak çalışmalar genellikle insan kalıntılarından yola çıkılarak kimlik belirlenmeye yöneliktir. Bu kimlik çalışmalarının iskeletleşmiş insan kalıntıları üzerinde yapılacağı durumlarda adli antropoloji ve adli antropologlar hem zaman hem de teknik yönden büyük avantajlar sağlamaktadır.

                                                                                                                                                                                                                                                          Niyazi Umut Akıncıoğlu

Arş.Grv.Adli Bilimler Enstitüsü