POLİS DERGİSİ
POLİS DERGİSİ
HABERLER
DOLANDIRICILIK SUÇU ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ
DOLANDIRICILIK SUÇU ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ

Eren BABACANOĞLU
Polis Memuru
Bayburt İl Emniyet Müdürlüğü

  Dolandırıcılık suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157. Maddesinde “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir” şeklinde düzenlenmiştir. Devamındaki maddelerde ise nitelikli ve daha az cezayı gerektiren durumlar yer almaktadır. 
    Dolandırıcılık suçunun birçok yöntemi olmakla birlikte; “telefon dolandırıcılığı” “kapora dolandırıcılığı” “ürün satış bedeli alınıp ürünün gönderilmemesi” ile yapılan dolandırıcılıklar en çok karşılaşılanlardır. Bunların yanı sıra daha birçok dolandırıcılık çeşitleri ile karşılaşılsa da bu dolandırıcılık çeşitleri nadiren karşımıza çıkanlardır. Hangi dolandırıcılık çeşidi olursa olsun, şüphelinin mağdur ile iletişim kurması, bu iletişim sonucu mağdurda bulunan para ya da parasal değeri olan eşyanın şüpheliye ya da şüphelinin belirlediği bir başkasına aktarılması gerekmektedir. Şüpheli; kendisinin tespitini zorlaştırmak için kendince çeşitli önlemler almaktadır. Bu önlemlerden genellikle karşılaştıklarımız yabancı uyruklu şahıs adına tahsis edilmiş cep telefonu hattı kullanması, bir diğeri de başkasının adına tahsisli banka hesabı kullanmasıdır. Hattın tahsis edildiği yabancı uyruklu şahsın temini çoğu zaman mümkün olmamakta birlikte, olması halinde de “hattı tanımadığı birine verdiğini, kendisinin birini dolandırabilecek ölçüde Türkçe konuşamadığını” beyan etmekte, aynı şekilde banka hesap sahibi de “para çekim anındaki kamera görüntülerindeki kişi ile kendisinin aynı kişi olmadığını, hesap kartını kaybettiğini, içinde para olmadığı için önemsemediğini, kartını kim bulmuşsa suçu o şahsın işlemiş olabileceğini” beyan etmektedir. Başkaca delile ulaşılamadığında da yürütülen tahkikat bu şüpheliler açısından genellikle kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde sonuçlanmaktadır. Bu suça bir şekilde karışmış kişilerin, kendilerinin adli mercilerce tespit edilmesi halinde verecekleri ifadeler çoktan hazır halde beklemektedir. O halde yapılan araştırmalarda şüphelilerin hazır olan ifadelerini anlamsız kılmak, bu ifadelerin boşa çıkmasını sağlamak gerekmektedir. Aksi halde bir nevi temize çıkmış şüpheli suç işlemeye devam ederek yeni mağdurlar oluşturabilecektir.  
    Hat sahibinin yabancı uyruklu olması ve banka hesap sahibinin hesabı kullanan kişi olmaması demek bu hususların tespit edilmeyeceği ya da bu kişilerin şüphelilerin arasında olmayacağı anlamına gelmemektedir. Suçta kullanılan GSM hattının tahsis edildiği şahsın tespitinin yanında bahse konu numaranın daha önce herhangi bir işlemde (kimlik, ehliyet, noter v.b.) kullanılıp kullanılmadığının da araştırılması elzemdir. Bu bilgiler kesinlik teşkil etmemekle birlikte diğer delillerle desteklenerek şüphelilerin tespitinde faydalı olacaktır. Banka hesap sahibinin tespitinin yanı sıra, var ise hesaba tanımlı internet bankacılığı ya da mobil bankacılığa suç tarihini de kapsayacak makul bir süre içinde giriş yapan IP/Port bilgilerinin ilgili bankadan temin edilmesi, bu hesaba bu süre içinde kimlerin giriş yaptığının tespitine yarayacaktır. Suçun işlendiği an ile para transferinin yapıldığı an aynı zaman dilimini içereceğinden, suçun işlendiği ana odaklanıldığında şüphelinin çeşitli yollarla kendini gizlemeye çalıştığı rahatlıkla görülecektir. Bu gizleme çabaları zaman zaman çeşitli programlar aracılığı ile IP adresinin değiştirilmesi (Yurt dışı yapılması) ya da toplu internete girilebilen işletmelerin interneti kullanılmak suretiyle olabilir.  Soruşturmacı şüphelinin suç işlediği zamanın yanı sıra suç işlemediği zamana da odaklanmalıdır. Şüphelinin suç işlemediği zamanlarda kendisini gizlemesini gerektirecek bir durum yoktur. Tıpkı bir yerden hırsızlık yapacak bir insanın eylemi gerçekleştirmeden bir süre önce gelip keşif yapması anında kendisini gizleme ihtiyacı hissetmemesi gibi düşünülebilir. Makul bir süre içinde elde edilen IP/Port bilgilerinden şüphelinin tespitinin mümkün olabileceği gibi banka hesap sahibinin de en son ne zaman hesabına girdiğini, suç tarihinden önce ve sonra, hatta olay günü hesabına girip girmediği tespit edilebilir. Eğer hesap sahibinin suç tarihinde veya sonrasında hesabının internet bankacılığına girdiği tespit edilebilirse “kartımı düşürdüm” şeklindeki beyanı doğru bile olsa, hesabı ile ilişkisini kesmediği kanıtlanacaktır. Bu husus bile tek başına şüphelinin hazır olan ifadesinin anlamsız olması için yeterlidir.
    Banka hesabına tanımlı telefon numarasının ya da numaralarının, bu numaralarda herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise tarihinin tespiti de yine önemli olan hususlardandır.  İnternet bankacılığına girişlerde bu numaralar kullanıldığından, banka hesap sahibi ile tanımlı numara sahibinin aynı kişiler olması, hesabın tanınmayan başkası/başkaları tarafından kullanıldığı tezini boşa çıkartabilmektedir. Şahıs adına kayıtlı banka hesabının ve aynı kişi adına kayıtlı telefon hattının tanınmayan başkası/başkaları tarafından kullanılıyor olması hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. 
Şüphelinin kullanımında olan banka hesabının makul süre içindeki hesap hareketlerinin temin edilmesi, hesabın ne amaçla kullanıldığı ve hesap hareket alışkanlığı açısından bakış açısı sunacaktır. Yani bu süre içinde mağdur ile birlikte kaç kişi daha mağdur edilmiş, bu hesap ne kadar zamandır dolandırıcılık suçu için kullanılıyor, dolandırıcılık sonrası elde edilen tutar nerelere aktarılıyor gibi birçok veriyi elde etmenizi sağlayacaktır. Paranın izini sürmek çoğu zaman sizi baş şüpheliye götürecektir. Çünkü suçtan elde edilen tutar bir şekilde suçu işleyenin ya da suçu işleyenin istediği bir kişinin zilyetliğine geçecektir. Genellikle elde edilen tutar birkaç aşamadan sonra baş şüphelinin hesabına aktarılmakta ya da fiziki olarak çekilmektedir. Yine ilgili bankadan bilgi istenirken bahse konu hesaptan, fatura ödemesi, TL yüklemesi, cep havale v.b. herhangi bir işlem yapılmış mı, yapılmış ise tarih bilgisinin istenmesi olayı çözmenizde ve şüphelilerin tespitinde size önemli bir veri sunacaktır. 
    Bankadan para çekim anına ait kamera görüntüsü talep ederken, mağdurun gönderdiği paranın izini sürmek adına,  bu tutar fiziki çekilmiş ise bu görüntüyü, bu görüntü yanında bu tutardan önceki ve sonraki para çekimlerine ait görüntülerden de en azından birer tanesini istemeniz, yani en az 3 adet para çekme görüntüsü talep etmeniz, paranın hep aynı kişi tarafından çekilip çekilmediği, hesap sahibinin bu kişiler arasında olup olmadığı açısından bir izlenim oluşturacaktır. Para çekim anlarına ait görüntüler izlenirken, sadece para çekim anına odaklanılmaması, oraya nasıl gelindiği (yaya veya araç ile), kamera açısının elverdiği ölçüde araç ile gelindi ise marka, modeli ve plakasının tespiti, şüphelinin yanında ya da yakınında irtibatlı olduğu herhangi bir şahsın olup olmadığı, para çekilen cihazın bulunduğu yerin fiziki özellikleri, yakınında başka banka cihazları olup olmadığı, var ise şüphelinin ya da irtibatlı olduğu herhangi bir şahsın bu cihazlarda işlem yapıp yapmadığı hususlarına da dikkat edilmesi gerekmektedir. 
    Müracaat alındıktan hemen sonra mağdurun para gönderdiği banka hesabına her türlü işlem için ikinci bir yazı yazılana kadar “BLOKE” konulması, şüphelinin bir nevi suç aletini etkisiz hale getirmeye yarayacak ve belki de müracaatını aldığınız şahsın ya da başkaca mağdurların gönderdiği tutarın güvence altına alınmasını yani mağdurun/mağdurların maddi kaybının ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır. Mağdurun gönderdiği tutar kadar banka hesabına “BLOKE” işlemi uygulamak, şüphelinin hesabı kullanarak suç işlemeye devam etmesi önünde herhangi bir engel oluşturmayacaktır. Şüphelinin daha fazla suç işlemesinin önüne geçmek adına da hesaba tüm işlemler için ikinci bir yazı yazılana kadar “BLOKE” işlemi uygulanması uygun olacaktır.
Banka hesabından yapılan fiziki para çekim işlemlerinin yapıldığı banka şubesi, ATM v.b. cihazların bulunduğu yerleşim yeri adresi, tespiti yapılan şüphelilerin ikamet adresleri ve suçta kullanılan GSM hattının sinyal aldığı baz istasyonu adresinin birlikte düşünülmesi, şüpheliler arasında hangisine daha fazla yoğunlaşılması gerektiğini işaret edecektir. HTS kayıtlarından hat kullanıcısının herhangi bir müşteri hizmetlerini arayıp aramadığı, aradı ise kimin adına işlem gerçekleştirdiği yine şüphelinin kimlik tespitinde izlenecek basit çözümler arasında yer almaktadır.
    Banka hesap hareketleri incelendiğinde başkaca mağdurların da olduğu tespit edilebilir. Bu mağdurlar ile iletişim kurulduğunda büyük bir kısmının herhangi bir adli birime müracaatının olmadığı görülecektir. Bu kişilerle iletişim kurulduğunda “bundan bir şey çıkmaz” “zaten tespit edilemez” şeklinde düşündüklerinden müracaat etmek istemediklerini genel olarak beyan etmektedirler. Yapılan kapsamlı araştırmalar şüphelilerin tespit edilebileceğini ve sonunda caydırıcı bir ceza ile karşı karşıya kalınabileceğini göstererek, “bundan bir şey çıkmaz” “zaten tespit edilemez” şeklindeki mağdur düşüncelerinin değişmesini sağlayacaktır. Müracaatta bulunan diğer mağdurların müracaat ettikleri adli birimlerle irtibata geçilerek bu birimlerle koordineli çalışılması ve karşılıklı bilgi paylaşımı yine şüphelilerin tespitinde size ya da diğer birimlere hem kolaylık sağlayacak hem de zamandan tasarruf ettirecektir.
    Yapılan tüm araştırmalar dosya Cumhuriyet Savcısının izni ve bilgisi dâhilinde yapılmakla birlikte, tespiti yapılan şüpheliler hakkında eş zamanlı olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi kanununun ilgili maddelerince arama, el koyma ve inceleme kararları talimatının alınması, elde edilecek yeni delillerle daha önce tespiti yapılan hususların harmanlanmasına ve anlam kazanmasına yarayacak ve varsa başkaca şüphelilerin tespitine imkân sağlayacaktır.  Şüphelilerin özellikle dijital materyallerinin incelemesi sonucu, suçtan elde ettikleri gelirin nerelerde kullanıldığı (yasadışı bahis, terör, kişisel ihtiyaç v.b.) yönünde bilgi sahibi olmanızı sağlamakla birlikte gerekirse soruşturmanın daha da derinleştirilmesinin önünü açacaktır.
    Belirtilen hususlar dikkate alınarak hazırlanan dosya kapsamında alınan şüpheli beyanları, suçu inkar yönünde olmayıp, genellikle elde edilen deliller nedeniyle suçun ikrarı yönünde olacaktır. Sonrasında yapılacak kovuşturmanın da şüpheli/şüpheliler açısından caydırıcı bir ceza ile sonuçlanacağı değerlendirilmektedir. 
    Soruşturmanın dağınıklığı ve kurala bağlı olmayışı ilkeleri gereği belirtilen hususlar birden çok kişi ya da birim tarafından ortaklaşa yapılabileceği gibi, bu hususlar dışında başkaca yollar da izlenerek şüpheli tespiti yapılabilir. Dijital dünyanın ve teknolojinin sürekli gelişmesi de göz önüne alındığında, yapılacak araştırmalar ve dikkat edilmesi gereken hususlar zamanla değişkenlik gösterecektir.