POLİS DERGİSİ
POLİS DERGİSİ
HABERLER
Günümüz Güvenlik Anlayışında Toplumsal Eylem/Etkinliklere Bakış
Günümüz Güvenlik Anlayışında Toplumsal  Eylem/Etkinliklere Bakış

 

GÜNÜMÜZ GÜVENLİK ANLAYIŞINDA TOPLUMSAL

EYLEM/ETKİNLİKLERE BAKIŞ

Cüneyt ÜNAL

Güvenlik Daire Başkanı

1.Sınıf Emniyet Müdürü

 

Temel insan hakları bağlamında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu temel insan hakkının kullanılmasının en önemli yöntemlerinden biri de barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkıdır. Bu hak, ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslararası belge ve ulusal mevzuatımız ile garanti altına alınmıştır.

Ülkemizde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, Anayasamızın 34. maddesi ile düzenlenmiştir. Buna göre; herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ancak millî güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Bu hakkın kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller ise ayrıntılı bir şekilde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda belirtilmiştir.

2911 sayılı Kanun’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararlar da dikkate alınarak yapılan bazı değişiklikler ile bu hakkın kullanımı konusunda önemli yenilikler getirilmiştir. Örneğin, 2014 yılında yapılan değişiklik çerçevesinde toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yer ve güzergâhları belirlenirken ilgili Belediye Başkanlıkları, sendikalar ve siyasi partilerin de görüşleri alınmaktadır. Bu şekilde belirlenen yerlerde toplantı ve gösteri yürüyüşleri gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasını sağlamak amacıyla mülki makamlara yapılan bildirim ile özgür bir ortam içerisinde düzenlenebilmektedir. Bu yerler ve güzergahların belirlenmesindeki en önemli kıstas, vatandaşların günlük yaşamının aşırı ve katlanamaz derecede zorlaştırılmamasıdır.

2014 yılında toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili görevlendirilen hükümet komiseri uygulamasına son verilmiştir. 2018 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar da dikkate alınarak yapılan diğer önemli bir değişiklik ise açık yerlerdeki toplantı ve yürüyüşlerin mülki amirin kararıyla saat 24.00’a kadar devam ettirilebileceği hususudur. Tüm bu düzenlemeler vatandaşlarımızın sahip olduğu en temel insan haklarından olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının daha etkin kullanımına katkı sağlamıştır.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyen şahısların bu hakkı etkin bir şekilde kullanabilmelerini teminen Türk Polis Teşkilatı olarak yoğun çaba ve gayretlerimiz en üst seviyede devam etmektedir. Özellikle Güvenlik Daire Başkanlığı olarak toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde görev alacak personelimize yönelik yoğun bir eğitim programı uygulanmaktadır. Güvenlik Daire Başkanlığımızca taşra teşkilatımızdaki Güvenlik, Çevik Kuvvet ve Spor Güvenliği Şube Müdürlükleri personeli ile Ankara Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü personeline yönelik 30 farklı konuda eğitim programları düzenlenmektedir. Toplumsal Olaylarda Müzakere, Toplumsal Olaylarda Müdahale Esasları, Toplumsal Olay Polisliği, Göz Yaşartıcı Gazlar ve Gaz Maskelerinin Kullanımı, Öfke Kontrolü, Kalabalık Psikolojisi, Grup Dinamiği, İnsan Hakları, Polis Meslek Etiği, Toplumsal Olaylarda Kullanılan Araç ve Teçhizatın Kullanımına Yönelik Eğitimler başta olmak üzere son 3 yıl içerisinde 72.446 personelimiz eğitime tabi tutulmuştur. Ayrıca, aynı konularda 9 yabancı ülkeden 357 polise de eğitim verilmiştir.

Ayrıca, toplantı ve gösteri yürüyüşleri öncesi, esnası ve sonrasında görevlendirilen Çevik Kuvvet personelimiz ile bu personelimiz ile birlikte görev alan diğer personelin hareket usul ve esaslarını düzenleyen ve 2011 yılında yürürlüğü giren Toplumsal Olaylarda Görevlendirilen Personelin Hareket Usul ve Esaslarına Dair Yönerge, 02 Nisan 2020 tarihinde Sayın Bakanımızın Olurları ile güncellenmiş, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde alınacak tedbirler, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri, müdahale sırasında uygulanacak taktik, düzen ve genel prensipler ile müdahale sonrasında yapılması gereken işlemler ile ilgili hususlar, mahkeme kararları ve uygulamada karşılaşılan sorunlar da dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş ve tüm personelimiz konu hakkında bilgilendirilmiştir.

Yapılan tüm bu çalışmalar toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının daha etkin, barışçıl ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesine katkı sağlamıştır.

Nitekim; fikir ve düşüncenin açıklanması açısından en önemli Anayasal haklardan olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin 2015-2019 yılları arasındaki analizi yapıldığında;          

2015 yılı içerisinde eylem/etkinliklere müdahale oranı %3.2 iken yıllar içerisinde sürekli düşüş yaşanarak müdahale oranı 2019 yılında %0.7’ye gerilemiştir. Son 3 yıla bakıldığında, ülkemizde gerçekleşen toplumsal eylem/etkinliklerin %99’undan fazlasının barışçıl ve özgür bir ortamda herhangi bir müdahale olmadan düzenlendiği görülmektedir.

Yasadışı toplumsal olaylarda gruplara müdahale öncesi esas olan, müzakere ile olayın sonlandırılması, sonuç alınamazsa yasal zor kullanma yetkisinin orantılılık ilkesi çerçevesinde son çare olarak kullanılmasıdır.

Teşkilatımızın toplumsal olaylar yönetimindeki başarısının daha da artırılması amacıyla Güvenlik Daire Başkanlığı tarafından Dışişleri Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde Temel Haklar Alt Alanı IPA III Projesi çalışmalarımız son aşamasına gelmiş olup, proje kapsamında düzenlenecek ulusal ve uluslararası eğitim/sempozyum/çalıştay/seminerler vasıtasıyla bu konu ile ilgili kapasitemizin artırılması hedeflenmektedir.

Risk yönetimi, toplumsal olay yönetiminde başarılı olmamızı sağlayan en önemli unsurlardan birisidir. Muhtemel krizlerin önüne geçebilmek amacıyla toplumsal eylem/etkinlikler öncesi risk analizlerinin detaylı bir şeklide yapılması gerekmektedir. Toplumsal eylem/etkinliklerde alınacak güvenlik tedbirlerinde yol gösterici olması ve kurumsal hafızanın oluşturulması için önceden meydana gelen olaylar ile katılımcı grupların özellikleri ve istatistiki verilerin sağlıklı bir şekilde tutularak değerlendirilmesi önemlidir. Bu noktada alınacak güvenlik tedbirlerinde güvenliğin özgürlüklerin teminatı olduğu gerçeğinden hareket etmek gerekir. Bu nedenle, temel insan haklarına saygılı, istihbarata önem veren, önleyici ve caydırıcı tedbirlerle kriz çıkmadan riski yönetmek büyük ehemmiyet taşımaktadır. Ülke genelinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 21 Mart Nevruz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü gibi önem arz eden günler münasebetiyle düzenlenen etkinlikler ile seçim dönemlerinde gerçekleştirilen mitinglerde ve siyasi partiler/STK’lar organizesinde düzenlenen yürüyüş/açık hava toplantıları gibi kamuoyunun gündeminde önemli yer tutan tüm toplumsal eylem/etkinliklerde, çerçevesi yukarıda bahsedilen risk yönetimi başarılı bir şekilde uygulanmış, geniş katılımın olduğu bu tarz eylem/etkinliklerin huzur ve güven ortamı içerisinde düzenlenmeleri sağlanmıştır.

Ancak, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı konusundaki tüm bu olumlu gelişmelerin DHKP/C, PKK/KCK, FETÖ/PDY başta olmak üzere terör örgütlerince de istismar edilmeye çalışıldığı gözlemlenmektedir. Terör örgütlerinin legal alanlarda oluşturdukları gizli gruplarla kurdukları ilişkiler vasıtasıyla eleman kazanma ve ajitasyon yapma faaliyetleri yürüttükleri bilinen bir gerçektir. Terör örgütlerinin amaçları ve ideolojileri çerçevesinde kamuoyu oluşturmak ve örgütsel faaliyetlerinin icrasını kolaylaştırmak amacıyla, bağımsız hareket eder izlenimi veren müzahir yapılanmaları kullandıkları bilinmektedir. Terör örgütlerinin güdümündeki legal görünümlü müzahir yapılanmalar propaganda yapma ve eleman temininde önemli görevler üstlenmektedirler.

Terör örgütleri ve müzahir grupların; fikir ve ifade hürriyetinin gerçekleştirildiği barışçıl eylem/etkinlik alanlarını istismar ederek, toplumsal eylem/etkinliklerde, konser/tiyatro/sinema gösterilerinde veya kültürel değerlerimiz arasında yer alan cenaze töreni, taziyeler, düğün etkinlikleri gibi etkinliklerde, kendi müzahir kitlesini bir arada tutmak, taban oluşturmak, örgüt propagandası yapmak, terör örgütlerine elaman kazandırmak, ülkemizin ulusal ve uluslararası imajına zarar vermek için yürüttükleri gizli faaliyetler ile barış/kardeşlik/özgürlük/demokrasi gibi söylemler kullanarak eylemlerini maskelemek suretiyle yürüttükleri faaliyetler hassasiyetle takip edilmektedir. Vatandaşlarımız arasında din/dil/ırk/mezhep vb. konularda hiçbir ayrım yapılmasına müsaade etmeden tüm eylem/etkinliklerin barışçıl bir ortamda geçmesi için, terör örgütlerinin ve müzahir grupların faaliyetleri ayrıştırılarak, yasadışı hiçbir faaliyete izin verilmemek suretiyle yasal müdahale yöntemleriyle terör örgütlerinin bu alanları istismar etmeleri önlenmektedir.

Örneğin; bölücü terör örgütü PKK/KCK’nın elebaşlarının açık kaynaklardaki beyanatlarında sokağa çıkma çağrıları yaptıkları, -sözde- demokrasi gücü adını verdikleri müzahir kesimin sokaklarda/meydanlarda kavgaya girmelerinin gerektiği, sokakların/meydanların müzahir bu kesim tarafından siyaset alanı haline getirilmesi gerektiği, bu yöntemle mevcut düzenin yıkılarak -sözde- demokratik cumhuriyeti kuracaklarını ifade ederek, taban oluşturmayı ve müzahir kitleyi bir arada tutmaya çalışıldığı, böylelikle de fikir ve düşünce hürriyetinin kullanıldığı alanları terörize etmeye çalıştıkları görülmektedir.

Yine benzeri şekilde, dini istismar eden hain FETÖ/PDY terör örgütü tarafından da, özellikle yurt dışında yaşayan militanları aracılığıyla aynı taktikler kullanılmakta, sahte sosyal medya hesapları üzerinden halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk ederek yalan bilgi ve belgelerle kamuoyu oluşturulmaya çalışılmakta ve bu şekilde örgütsel faaliyetlerin icrasının kolaylaştırılması hedeflenmektedir. Söz konusu suç unsuru ve provokatif paylaşımlar içeren sosyal medya hesapları süratle tespit edilerek gerekli adli işlemler başlatılmaktadır. 

Tüm sol terör örgütlerinin de aynı yöntemleri sıklıkla kullandığı, müzahir kesimin -sözde- haklarını savunmak maksadıyla birçok ilimizde eylem/etkinlikler düzenledikleri, bunları maskelemek için de basın açıklaması, açık ve kapalı yer toplantıları, konser, sinema, tiyatro, piknik vb. etkinlikleri araç olarak kullandıkları bilinen bir gerçektir. 

Belirtilen örnekler terör örgütlerinin bu tarz legal görünümlü oluşumları, yapmış olduğu eylemleri maskelemek, kamuoyu oluşturmak, örgüt propagandası yapmak ve örgüte eleman kazandırmak için kullandığı ve desteklediğinin bir göstergesidir.

Sınır ötesinde ve ülkemiz içinde terör örgütlerine yönelik yürütülen başarılı operasyonların ve bu örgütlerin yaşadıkları ağır tahribatın önüne geçmek amacıyla terör örgütleri ve müzahir gruplarca yapılan yalan ve provokatif paylaşımlara halkımızın itibar etmediği görülmekle birlikte; bölücü, yıkıcı ve dini istismar eden bu terör örgütlerinin alanlarda ve sosyal medyada yaptıkları eylem ve söylem işbirliğine ve ayrıca bundan sonraki süreçte yapmayı planladıkları eylemlere bakıldığında terör örgütlerinin benzer çabaları önümüzdeki süreçte de devam ettireceği değerlendirilmektedir.

Personelimizin, müzahir grupların planlı, tahrik edici ve provokatif eylemlerine karşı her zaman serinkanlı olması önemlidir. Halkımızın nazarında, teşkilatımızın en çok güvenilen ilk üç kurum arasında yer aldığı hususu da dikkate alınarak, yasal zor kullanma sınırına dikkat edilmesi ile ferdi, fevri ve kontrolsüz davranışlardan kaçınılması da ayrı önem taşımaktadır.

Teşkilatımız barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili gerekli tüm tedbirleri en üst seviyede alırken terör örgütlerinin bu alandaki sinsi faaliyetlerine yönelik çabalarını tüm birimleriyle koordine içinde yakından takip ederek suç ve suçlularla mücadelede yasal yetkilerin tavizsiz kullanılması, suçluların adli makamlara intikalinin süratle sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devamının sağlanması amacıyla, bugüne kadar olduğu gibi mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmalarına fedakarca devam edecektir.