İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, “Doğu Akdeniz’den Basra’ya Krizler ve Düzen” konulu III. Uluslararası Güvenlik Sempozyumu’na katıldı. Sempozyumda konuşan Soylu, “Türkiye içerisinde ırk, etnik mezhep ve siyasal düşünce açısından farklılıklarımızı bir fay hattı üzerinden tetiklemeye çalışanlara teslim olan bir Türkiye tablosu yok” dedi.

İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun katılımıyla, Antalya’da 23-25 Kasım tarihleri arasında Polis Akademisi Başkanlığı tarafından düzenlenen “Doğu Akdeniz’den Basra’ya Krizler ve Düzen” konulu III. Uluslararası Güvenlik Sempozyumu açılış konuşmalarıyla başladı. Sempozyuma ayrıca Antalya Valisi Sayın Münir Karaloğlu, Emniyet Genel Müdürümüz Sayın Celal Uzunkaya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak ve Antalya İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan katıldı.

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu burada yaptığı konuşmada Türkiye'de 3,5 milyon Suriyeli bulunduğunu kaydederek; “Sadece yılbaşından beri yakaladığımız kaçak göçmen 234 bin 443 kişi. İçeride tam 40 yıldır mücadele ettiğimiz PKK terör örgütünün yanı sıra DEAŞ, FETÖ ve aşırı sol terör örgütleri ile de eş zamanlı mücadele ediyoruz” dedi.

Uyuşturucuyla Mücadele

Konuşmasının devamında bu yıl 127 bin uyuşturucu ve 109 bin 737 adet de terör operasyonu yapıldığını, dünya eroin yakalamalarının yüzde 16’sını, Avrupa eroin yakalamalarının ise iki katını tek başına Türkiye’nin gerçekleştirdiğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyada terörden en çok etkilenen ilk 10 ülke listesine 2016 yılında 9. sıradan giren bir ülkenin İçişleri Bakanı olduğunu dile getirerek; aynı zamanda göçten de en çok etkilenen, düzensiz göçün, uyuşturucu ticaretinin ve yabancı terörist savaşçıların en önemli geçiş güzergahında bulunan, hem ana karasını hem de etrafındaki üç tane denizi kontrol altında tutmak durumunda olan bir ülkenin de bakanı olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin 2000 km² Fırat Kalkanı ve 2000 km² Zeytin Dalı harekatlarıyla bölgesinde huzur iklimi oluşturmaya çalışarak dünyaya ciddi bir mesaj verdiğini belirten İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, “Önümüzdeki günlerdeki riskleri öngörmek zorundayız. Kendi kabuğumuza kapanan, üç bomba patlayınca teslim olan, ardından Türkiye içerisinde ırk, etnik mezhep ve siyasal düşünce açısından farklılıklarımızı bir fay hattı üzerinden tetiklemeye çalışanlara teslim olan bir Türkiye tablosu yok” dedi.

Uluslararası İşbirliği

Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ise burada yaptığı konuşmada, Akdeniz’in doğusundan Basra’ya kadar yaşanan küresel rekabet ve sarsıntıların temel nedenlerinin başında kendi içinde sıkıntılar yaşayan küçük ve zayıf devletlerin varlığının geldiğini, Akdeniz’in doğusunda yer alan ülkelerin ve memleketimizin bütünlüğünü ve huzurunu bozmayı amaçlayan faaliyetlerin başında da terör olayları olduğunu vurguladı.

Konuşmasının devamında 21. Yüzyılın en önemli tehdit parametresi olan terörizme değinen Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya; “Terörizm gelişen teknolojik imkanlar ile birlikte asimetrik bir tehdit olarak varlığını giderek can yakıcı bir şekilde hissettirmektedir. Terör örgütlerinin insani ve ahlaki tüm değerleri yıkmaya yönelik eylemleri karşısında ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin huzuru için PKK’dan DAEŞ’e, FETÖ’den DHKP-C’ye kadar tüm terör örgütleriyle mücadele devletimizin öncelikleri arasındadır” dedi.

Başta komşularımız olmak üzere terörle mücadele kapsamında pek çok ülke ve uluslararası kuruluşla yakın işbirliği yapıldığını söyleyen Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, “Polis Teşkilatımızın bu işbirliğinin başında gerek organize suçlarla mücadele, gerekse terörle mücadele açısından bölge ülkelerine eğitim desteği veren bir konuma gelmiş olması, bu büyük teşkilatın genel müdürü olarak elbette beni gururlandırmaktadır. Amacımız bu örgütlerin beslendiği bütün kaynakları kesmek ve haklı mücadelemize uluslararası destek sağlamaktır” dedi.

Konuşmasının sonlarında  Suriye’de yaşanan gelişmeler neticesinde oluşan göç sorununa da değinen Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya; güvenlik alanında bölgesel ve uluslararası işbirliğine önem verilmesine ve sınır aşan suçlarla mücadelede önemli bir unsur olan ikili ve çok taraflı polis işbirliği faaliyetlerinin özellikle bölge ülkeleri ile arttırılmasına vurgu yaparak, global terör örgütleri ve sınır aşan suçlarla mücadelede uluslararası işbirliği ve dayanışma olmadan hiç bir ülkenin tek başına başarılı olmasının mümkün olmadığının altını çizdi.