İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli Çevik Kuvvet personeli ile bir araya geldi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde gösterdikleri kahramanlıklarından ötürü personele teşekkür eden Yerlikaya, “1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananlar, yapmış olduğunuz o hizmet hem bizde hem dünyada hizmet içi eğitimlerde örnek duruş olarak anlatıldı, anlatılmaya da devam edecek.” dedi.
“İstanbul’un Huzur Ve Güveni İçin Çalışıyoruz”
İçişleri Bakanımız Yerlikaya, şöyle konuştu: “Medeniyetimizin baş tacı, şehirlerimizin sultanı İstanbul’umuzun huzur ve güveni için azimle, kararlılıkla, aşkla, heyecanla çalışıyorsunuz. Valimizin koordinasyonunda Emniyetimiz, Jandarmamız, Sahil Güvenliğimiz hep beraber bu kutlu şehirde büyük bir kahramanlıkla yüreğinizden geldiği gibi aşkla çalıştığınıza her şeyden önce bakanınız olarak ben ama aynı zamanda İstanbullu tüm hemşehrilerimiz şahittir ve şahit olmaya devam edecektir. Göreve geldiğimiz günden beri İçişleri Bakanlığımız başta Bölücü Terör Örgütü olmak üzere tüm terör örgütleriyle, organize suç örgütleriyle yani şehir eşkıyalarıyla, zehir tacirleriyle, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı organizatörleriyle, asayişle ilgili tüm meselelerde, Şehirde, kırsalda ve Mavi Vatan’da kanunun bize vermiş olduğu görevleri yapma ile ilgili uyum, koordinasyon, azim, kararlılık, aşk ve heyecanla çalışıyoruz.” Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı olarak yürütülen görevin devlet ve millet düşmanları başta olmak üzere hangi türden olursa olsun tüm suçları önlemek olduğunu söyledi ve “Eğer önleyemediysek maalesef o suç işlendiyse onu bir an önce aydınlatmak ve götürüp adalete teslim etmek bizim temel görevimiz” dedi.
“Bu Mega Şehirde Çevik Kuvvet Hizmetinin Ne Kadar Zor Olduğunu İyi Biliyorum”
Çevik Kuvvet personeli ile mesai arkadaşlığı yapmaya devam ettiğini ifaden eden Yerlikaya, “Çevik Kuvvet olarak toplumsal olaylar başta olmak üzere, etkinliklerde düzen sağlamak, şehir hayatının akışına halel getirmemek bunlar da sizin temel göreviniz. Valiliğim süresince ve 11 aydır devam eden bakanlık süresince şahit oldum ki, İstanbul emniyeti dünyanın 15. büyük şehrinde, 131 ülkenin nüfusundan daha büyük olan bu mega şehirde çevik kuvvet hizmetinin ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Tüm sıralı amirlerimiz başta olma üzere ve teşekkürün en büyüğünü Çevik Kuvvette görevli siz değerli Hanımefendi ve Beyefendi kardeşlerimize yürekten tekrar etmek istiyorum. Allah her birinizden razı olsun, Allah ayaklarınıza taş değdirmesin.” şeklinde konuştu.
“Gücünü Hukuktan Alan Bir Teşkilatız”
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için yapılan müracaatların tamamına izin verildiğini söyleyen Yerlikaya, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kazancını alnının teriyle kazanan tüm emekçilerimizin bayramını bayram gibi kutlamaları için İstanbul ve tüm vilayetlerde tedbirlerimizi aldık. Sadece Taksim’le ilgili 2017’den beri uygulanan o da yine bu şehrin huzur ve güvenliği için alınmış bir kısıtlama var. Onun dışında valilik tarafından belirlenen 40 meydan emirlerinize matuftur dedik. Kurallara uyan tüm müracaatlar baş göz üstüne ama sosyal medya üzerinden birlik beraberlik ve kardeşlik düşmanlığını her zaman söylemeye çalışanların neler yapmak istediğini geçmiş 1 Mayıs’larda olduğu gibi bu 1 Mayıs’ta da aziz milletimiz görme fırsatını yakaladı. Ama bu sefer İstanbul Emniyeti ve İstanbul Emniyetinin göz bebeği Çevik Kuvvet, Saraçhane’de her zaman olduğu gibi dedik ki, ‘Gücünü hukuktan alan bir teşkilatız biz, İnsan Haklarına hürmetliyiz biz. Ama karşımızda eğer anlamak istemeyen, yasa çiğnemekten keyif aldığı görüntüsü veren bir topluluk bulunuyorsa, önce müzakere ediyoruz. Hatırlatıyoruz, durun diyoruz, bu yaptığınız yasa dışı, kanun dışı bunu yapmayın.’ Müzakere noktasında gayret gösteren arkadaşlarımıza da özellikle teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Yerlikaya, “O gün gösterilen sabır ve dirayetin, tüm dünya polislerine örnek olduğunu vurguladı ve “Düzeni sağlamaya yönelik faaliyet olarak tarihe geçti. Bunu kalpten söylüyorum, 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananlar, yapmış olduğunuz o hizmet hem bizde hem dünyada hizmet içi eğitimlerde örnek duruş olarak anlatıldı, anlatılmaya da devam edecek. Burada bulunan siz kıymetli kardeşlerimizin şahsında, Çevik Kuvvetimiz de görev yapan tüm kıymetli kardeşlerimizin alınlarından öpüyorum. Tekrar her birinizden Allah razı olsun diliyorum.” dedi.
“Devasa Anlamı Olan O Tecrübeleri Anlatacaksınız”
İçişleri Bakanımız Yerlikaya, İstanbul’da görev yapmanın zorluklar ifade ettiğini söyledi ve şu şekilde konuştu: “Burada sizler gibi şehir hayatı içerisinde birliği, düzeni bu toplumsal engellerle ilgili veya bütün büyük organizasyonlarda katılımı sağlamak zor bir görev. Bazen beş saat, altı saat, on saat beklersiniz. Bu sıcak, nem, soğuk, yağmur, yaş içerisinde bazen arabanın içerisinde bazen dışarısında 15 dakikalık bir sabır imtihanını verdiğiniz zaman bir anda kahraman olursunuz. Ben İstanbul’dan razıyım. Valimiz, Emniyetimiz, Jandarmamız, Sahil Güvenliğimiz ve sizleri çok iyi tanıyorum. Zorluğunu biliyorum. Ama bunun karşısında sevabının ne kadar çok olduğunu başta İstanbullu hemşerilerimiz olmak üzere tüm Türkiye’den de nasıl bir tebrik ve takdirin nasıl bir boyutta olduğunu da görüyorum. İstanbul’un çok önemli bir öğretisi var. Yarın bir gün bu şehirden başka şehirlere ve görevlere veya başka şubelere gittiğinizde diyeceksiniz ki ‘İstanbul’da şu kadar sene çevik kuvvette çalıştım.’ Devasa anlamı olan o tecrübeleri anlatacaksınız. Başka şehirde 10 şehirde edinemeyeceğiniz tecrübeyi, belki mübalağa yaptığımı düşebilirsiniz ama burada 2-3 ayda öğreneceksiniz. Bunu fırsat olarak görün.” İyi bir polis olmanın bu işi sevmekten geçtiğini ifade eden Yerlikaya “Sadece geçimini temin etmek için bir araya gelmiş genç hanımefendi ve beyefendiler görmüyorum. Öyle değil. Çok basit olur. Ben devletini, milletini, tüm 2.200 yıllık devlet geleneğimizin izdüşümünü yüreğinde hisseden, tüm kutsal değerlere hürmet eden, bu dünyasını ve diğer dünyasını önemseyen, her ikisinde de de iddialı olan, her gün işe çıkarken Bismillah diyen, işten çıkarken görevdeki arkadaşlarına kolaylıklar dileyen, eve de işini en güzel şekilde yapma huzuru ile gelen, yan yana oturan kardeşlerimizde ben bu bakışları görüyorum. Hamaset için söylemiyorum, gönül almak için söylemiyorum, ciğerden söylüyorum; Allah ayaklarınıza taş değdirmesin. Her geçen gün bir önceki günden daha iyi ve daha mükemmel hizmetleri sizlerle beraber hep birlikte bu güzel aziz İstanbul’umuza yapmak nasip olsun.” dedi.
“Şehit Olmayı Dilemek ve Murat Etmek En Büyük Hasrettir”
Yerlikaya, İstanbul Emniyetinde görevli personelin Anneler Günü’nü kutladı ve konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bugün Anneler Günü. Sizleri yetiştiren, bu güzel teşkilata gönderen ve bizlerle mesai arkadaşlığı şerefine nail olan Çevik Kuvvetteki ve İstanbul Emniyetimizdeki görev yapan tüm mesai arkadaşlarımın annelerinin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Onlara deyin ki, Ali Bakanımızın sizlere selamı var. Her birini ellerinden öpüyorum. Sizler gibi vatanını, milletini, mukaddes değerlerini, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini aziz bilen; bunun için gözünü kırpmadan bütün zorluğun karşısında, kötülüğün karşısında duran böyle hayırlı evlatlar yetiştirdikleri için onların ne kadar ellerinden öpülse azdır. Onların hayır dualarından Cenab-ı Allah sizleri, bizleri istifade eder eylesin. Görevlerini yaparken Cenab-ı Allah’ın şehadet nasip ettiği tüm kardeşlerimizin mekânları cennet olsun. Allah onların şefaatinden bizleri, sizleri, teşkilatımızı, tüm yakınlarını istifade eder hale getirsin. Şehit olmak herkese nasip olmaz, şehit olmayı dilemek ve murat etmek en büyük hasrettir. Peygamberler, Sıddıklar, şehitler ve Salihler şeklinde 4 zümre vardır, bu dünyasını ve diğer dünyasını kazanan 4 zümre vardır. Bunlar içerisinde erişilebilecek zümremiz şehitlik makamıdır. Polis teşkilatımızda, Jandarmamızda, Sahil Güvenliğimizde ve silahlı kuvvetlerdeki Mehmetçik kardeşlerimiz içerisinde, tüm kamu görevlilerimiz içerisinde şehitlik makamına ulaşan tüm kardeşlerimize selam olsun. Bulundukları makamdan ülkemiz için, bizler için, birliğimiz için, beraberliğimiz için, bekamız için nazlı dualarının yüzü suyu hürmetine dimdik ayakta durduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum. Görevleriniz de başarılar diliyorum. Sizleri Allah için seviyorum ve Cenab-ı Allah’a sizleri emanet ediyorum. Sağ olun, var olun.”